Doğumsal kalp hastalığı sebebiyle ameliyat olan veya girişimsel tedavi gören çocukların çoğuna bir daha bir kalp uzmanına ihtiyaç duymayacakları, kalp sorununun tümüyle çözüldüğü söylenebiliyor veya hastalar bu izlenimi ediniyor. Ayrıca ergenlik döneminin kendine özgü psikososyal özellikleri nedeniyle hastalık inkar edilebiliyor. Aslında birçok hasta kalp hastalıkları onarılsa da tamamen iyileşmiş olmuyor. Bunun yanında çocukluk döneminde başarıyla tedavi edilen bir çok hasta yaşam boyunca kalpleriyle ilgili farklı sorunlarla karşılaşabiliyor. 

Hastaların, yaşı ilerledikçe karşılaşabilecekleri sorunara ilişkin potansiyel riskin önlenmesi ve sorunların zamanında tanınması açısından erişkinlerdeki doğumsal kalp hastalıkları alanında deneyimli uzmanlarca rutin olarak takip edilmesini hayati önem taşıyor.

Doğumsal kalp hastalıklarının kabaca 50 farklı grupta toplandığı düşünülürse, hastaların yetişkinlik döneminde karşılaşabilecekleri problemlerin her birinin diğerine göre büyük farklılık gösterebileceği anlaşılabilir. Dolayısıyla her hastanın ne tür sıkıntılarla karşılaşabileceğini mutlaka kendisi ile ilgilenen kardiyoloji uzmanına danışması gerekiyor.

Doğumsal kalp hastalığı bulunan kişilerin erişkin dönemde karşılaşabileceği başlıca sorunları bu bölümde bulabilirsiniz.

Doğumsal kalp hastalıklı erişkinlerde görülebilecek önemli sorunlardan birisi kalp yetersizliğidir. Özellikle tek karıncıkla yaşayan, kapak hastalığı nedeniyle cerrahi uygulanan hastalarda bu sorun sık olarak görülür. Tıbbi tedavinin optimal olarak uygulanması, uygun zamanda girişimsel veya cerrahi tedavilerle hastaların yaşam kalitesi korunabilmektedir. Tedavinin geciktirilmesi kalp kasında geri dönüşümsüz hasar oluşmasına sebep olabilir. Kliniğimizde tıbbi, girişimsel ve cerrahi yöntemlerle

bu konuda her türlü tedavi yapılabilmektedir.

Doğumsal kalp hastalığı nedeniyle çocukluk çağında tedavi edilen ve erişkin yaşa ulaşan hastalarda yeni ortaya çıkabilecek en önemli sorun kalp ritim bozukluklarıdır. Düzenli olarak  kontrol edilen hastalarda, bu sorunların belirtileri erken dönemde saptanarak problem yaratmadan tedavi edilebilir. Bazı ritim bozuklukları kalp yetersizliği belirtilerinin ortaya çıkması ve ağırlaşmasına neden olabilir. Bazı ritim bozuklukları çok risklidir ve erken tanı ve tedavileri hayati yönden çok önemlidir.

Fallot tetralojisi, büyük arterlerin transpozisyonu gibi hastalık gruplarında bu sorunlar çok sık görülmektedir ve hastaların yaşlarının artmasıyla orantılı olarak risk de büyümektedir. Ritim bozukluklarının tedavisinde multidisipliner yaklaşım oldukça önem kazanmıştır. İleri ekokardiyografik, manyetik rezonans görüntüleme ile hastaların kardiyak anatomi ve kalp kası fonksiyonları belirlenerek gereksinim duyulan hastalarda girişimsel veya cerrahi olarak tedavi edilen hastalarda bu sorunun önlenmesi, ciddiyetinin azaltılması ve ötelenmesi mümkündür. Bu hastaların risklerinin saptanması, varsa tıbbi ve girişimsel elektrofizyolojik yöntemlerle tedavisi başarılı bir şekilde yapılabilmektedir.