Ana Sayfa Sık Görülen Sorunlar Endokardit

Endokardit

 

Endokardit kalp kapaklarının, kalp ve damarların içte yer alan tabakası olan endotel tabakasının mikrobik (bakteriyel) enfeksiyonudur. Doğumsal veya sonradan gelişen kalp hastalıkları sebebiyle hastalarda görülen anormal kan akımları, endotel tabakasına hasar verir ve altındaki kollajeni ortaya çıkarır. Fibrin ve trombositler bu kollajen üzerinde birikir ve bakteri içermeyen bir pıhtı oluşur. Bu durum, bakterilerin söz konusu bölgeye yerleşmesini kolaylaştırır. Özellikle ağız içinde bulunan bakterilerin kan dolaşımına girmesiyle burada enfeksiyon gelişir. 

Erken ameliyat sonrası gelişen endokardit cerrahi bölgenin, yapay kapakların veya yapay malzemelerin cerrahi işlem sırasında bakteriyel kirlenmesinden oluşur. 

 

Nadiren mantar enfeksiyonu da endokardite neden olabilir.

Travma, dövme, “body piercing” gibi nedenlerle bulaşabilen ve sık görülmeyen bakteriler de enfeksiyona yol açabilir.

 

Diş etleri, diş kökü, ağız mukozasında delinmeye neden olabilen diş girişimlerinde; solunum yolu girişimlerinde, cilt ve kas-iskelet doku girişimlerinde antibiyotik kullanılması gereklidir. Korumada önerilen antibiyotikler işlemden 30-60 dakika önce tek dozda verilmelidir.

 

  • Endokarditin klinik belirtileri kalpteki enfeksiyonun olduğu bölge ve bakterinin tipine  bağlı olarak değişiklik gösterir.
  • Nedeni bilinmeyen veya uzun süreli devam eden ateş en önemli belirtisidir.
  • Subakut; yani bir süredir devam eden endokarditte;  haftalar-aylar boyunca devam eden ateş, kırgınlık, dalak büyümesi, kalpte üfürüm duyulması, kilo kaybı, gece terlemeleri görülür.
  • Kalbin sol tarafını etkileyen endokarditte beyin, kol ve bacaklar, karaciğer, dalak, böbrekler ve nadiren koroner arterlerde pıhtı atımına bağlı tıkanmalar ve bunlardan kaynaklanan ikinci belirtilere rastlanabilir.
  • Kalbin sağ tarafını etkileyen endokarditler ise  akciğerlerde sorunlara neden olabilir. 

 

  • Endokardit tanısını tespit etmek, her zaman kolay değildir.  Altta yapısal kalp hastalığı varsa veya hasta daha önce bir kalp ameliyatı geçirmişse ateşin düşmemesi durumunda bu hastalıktan şüphe etmek gerekir.
  •  Kan kültürlerinde bakterinin üretilmesi  endokardit için en önemli tanısal testtir.  Hastaların bir kısmında endokardit olmasına karşın kanda bakteri üretilemez.
  •  Kardiyak ekokardiyografi, endokardit yanında ikincil gelişen enfekte olmuş pıhtıların görüntülenmesinde oldukça önemlidir.
  • Bazı hastalarda daha iyi bir görüntü elde etmek için yemek borusundan ekokardiyografik inceleme yapmak gerekebilir.
  • Endokardittten şüphe edilen hastalarda tam kan sayımı, sedimentasyon, idrar incelemesi, karaciğer fonksiyon testleri yapılmalıdır.

 

 

Hastalara damar yoluyla verilen antibiyotiklerle en az 4-6 hafta tedavi gerekir.  Antibiyotik seçimi hastaya ve altta yatan kalp sorununa bağlı olarak değişiklik gösterir. Endokardite bağlı kalp yetmezliği bulguları ağırsa veya pıhtı atılması varsa kalp cerrahisi uygulanabilir. Bazı hastaların tedavisinde büyük güçlükler yaşanabilir.

 

1. Protez (yapay) kapak bulunan ya da kalp kapağı onarımında protez materyali kullanılmış hastalar

2. Daha önce EE geçirmiş hastalar

3. Doğumsal kalp hastalığı olanlardan;

a. Cerrahi onarım uygulanmamış ya da rezidüel defektler, palyatif şantlar ya da kondüitler bulunan siyanotik doğumsal kalp hastalığı

b. Protez materyali kullanılarak cerrahi girişimle ya da perkütan teknikle tam cerrahi onarım uygulanmış doğumsal kalp hastalığı bulunanlarda girişimden sonra 6 aya kadar

c. Kardiyak cerrahi ya da perkütan teknikle protez materyali ya da cihaz yerleştirilen alanda rezidüel defektin sürmesi durumunda

Diğer valvüler ya da doğumsal kalp hastalıklarında, yeni kılavuzlara göre artık antibiyotik profilaksisi tavsiye edilmemektedir 

 

  •   Girişimden 30 dakika önce i.v veya girişimden 60 dakika önce ağızdan tek doz
  •  Amoksisilin veya ampisilin  50 mg/kg, en fazla 2 gr.
  •  Penisilin ya da ampisilin alerjisi varsa Klindamisin ağızdan veya i.v. yoldan 20 mg/kg, en fazla 600 mg tek doz
  •  Penisilin ve ampisilin uygulamasının ardından anafilaksi, anjiyoödem ya da ürtiker gelişen hastalarda sefalosporinler kullanılmamalıdır.
  •  Diğer bir seçenek de 50 mg/kg (en fazla 2gr) sefaleksin, sefazolin ya da seftriakson olabilir.
  • İyi diş hijyeni ve diş eti iltihabının (gingivit) önlenmesi, endokarditten korunmak için çok  önemlidir. Bu nedenle çocuklara erken dönemde diş fırçalama öğretilmeli ve diş çürüklerinin önüne geçilmelidir.
  • Yalnızca dişetinin ya da dişin periapikal bölgesinin manipüle edildiği dental girişimlerde ve ağız mukozasındaki perforasyonlarında antibiyotik profilaksisi düşünülmelidir.
  •  Enfekte olmayan dokuya yapılan lokal anestezi uygulamalarında, dikiş alırken, dental grafilerde, çıkarılabilir prostodontik ya da ortodontik gereçler ya da braketlerin yerleştirilmesi ya da düzeltilmesi sırasında antibiyotik profilaksisi tavsiye edilmemektedir. Süt dişlerinin düşmesinde ya da dudak ve ağız mukozası travmalarından sonra da profilaksi tavsiye edilmemektedir.
  • Solunum yolu girişimleri: Bronkoskopi ya da laringoskopi, transnazal ya da endotrakeal entübasyon gibi solunum yolu girişimlerinde antibiyotik profilaksisi tavsiye edilmemektedir.
  •  Gastrointestinal ya da ürogenital girişimler: Gastroskopi, kolonoskopi, sistoskopi ve transözofageal ekokardiyografi için antibiyotik profilaksisi tavsiye edilmemektedir.
  • Deri ve yumuşak doku: Hiçbir girişimde antibiyotik profilaksisi tavsiye edilmemektedir.

 Riskli dental girişimlerde tavsiye edilen profilaksi 

  •   Girişimden 30 dakika önce i.v veya girişimden 60 dakika önce ağızdan tek doz
  •  Amoksisilin veya ampisilin  50 mg/kg, en fazla 2 gr.
  •  Penisilin ya da ampisilin alerjisi varsa Klindamisin ağızdan veya i.v. yoldan 20 mg/kg, en fazla 600 mg tek doz
  •  Penisilin ve ampisilin uygulamasının ardından anafilaksi, anjiyoödem ya da ürtiker gelişen hastalarda sefalosporinler kullanılmamalıdır.
  •  Diğer bir seçenek de 50 mg/kg (en fazla 2gr) sefaleksin, sefazolin ya da seftriakson olabilir.