Ana Sayfa Tanı & Tedavi Tedavi Yöntemleri Girişimsel Kardiyak Kateterizasyon

ASD Kapatılması / VSD/ PDA Kapatılması

  •  Kalp kulakçıkları arasında yer alan delikler (Atriyal septal defekt, ASD) en sık görülen doğumsal kalp hastalıklarındandır. Tüm doğumsal kalp hastalıklarının yüzde 7’sini oluşturur. 
  •  Hastalarda en sık görülen bulgu üfürümlerdir. Birçok hastada şikayete neden olmayan iyi huylu bir kalp rahatsızlığıdır.
  •  Bu hastalarda delik kapatılmadığı zaman sağ karıncıktaki büyümeye, akciğer basıncında artma ve ritm bozuklukları eklenir. 
  •  Genç erişkinlerde sağ karıncığın yükünü arttıran ASD’ler kapatılmalıdır.
  •  Açık kalp ameliyatı ASD’de klasik ve güvenilir tedavi yöntemi olarak kabul edilse de, başta göğüs kafesinin kesilmesi ve yapay dolaşım gerektirmesinin oluşturabileceği olumsuzluklar,  ve hastanede daha uzun kalış süresi olmak üzere ameliyatın belirli yan etkileri vardır.
  •  Günümüzde uygulanmakta olan cihazlar ise çok çeşitlilik göstermektedir. Bunlar arasında en sık kullanılan cihazlar nitinol bazlı cihazlardır.

 

        Şekil 1. Amplatzer Septal Oklüder. Cihaz nitinol tellerden oluşmuştur. Orta kısmı ASD’yi kapatırken sol ve sağ diskler yerinden ayrılmasını engeller.

 

      Bu tedavi şekli cihazların kolay uygulanması, yan etkilerinin giderek azalması nedeniyle giderek artmaya başlamıştır. Hastalarda aşağıdaki kriterler mevcutsa

  • ASD çapının >6-7 mm olması 
  • Deliğin etrafında cihazın tutunacağı yeterli miktarda kenarın olması

 

  • Sinüs venozus tipi ASD’ler
  • Primum ASD’ler
  • Cerrahi tedavi gerektiren diğer kalp hastalıkları ile birlikte olan sekundum ASD’ler
  • Ciddi pulmoner hipertansiyon
  • Transtorasik Ekokardiyografi: Bu normalde yapılan ekokardiyografik incelemenin diğer adıdır.  ASD bulunan hastalarda bu inceleme son derece önemlidir. Transtorasik parasternal incelemede ASD varlığı ve renkli ekokardiyografi ile kanın geçiş yönü ve miktarı belirlenir.
  •  Ancak bu pozisyonda ASD’nin çapı ve rimlerin büyüklükleri iyi görüntülenemez. Bunun için subkostal ekokardiyografi yapılmalıdır. Bu pozsiyonda karının üst kısmından kalp net bir şekilde görüntülenebilir.
  • Rutin ekokardiyografik incelemeler bitirildikten sonra deliğin kenarındaki rimlerin uzunlukları, iki boyutlu eko ve renkli Doppler ile ASD’nin çapı, bölmenin toplam uzunluğu belirlenir. Bu değerlendirmeler birkaç düzlemde yapılmalıdır. (Şekil 2). Bu incelemeler sırasında kenarlardan birinde yetersizlik olması durumunda işlemin yapılması mümkün değildir. Bunun dışında keanrlardaki dokular yeterli olsa da çok büyük delik varsa işlem yapılmayabilir.
  • İleri derecede anevrizma oluşumu, çoklu delik varsa işlemin yapılıp yapılmayacağına hastanın yaşı, bölmenin toplam boyutlarına bakılarak karar verilmelidir.
  • Ciddi akciğer atardamar tansiyon yüksekliği (pulmoner hipertansiyon) bulgusu varsa işlem yapılmamalıdır.
  • Göğüs duvarından yapılan ekokardiyografide elde edilen görüntüler ile yeterince bilgi edinilemiyorsa yemek borusundan (transözefagial) ekokardiyografik inceleme yapılmalıdır.
  • Transtorasik ekokardiyografi incelemede 30 mm’den küçük, 5 mm’den daha fazla kenar dokuları olan ASD’ler kapatılmaya uygundur.

 

Şekil 2. Subkostal Ekokardiyografide ASD. Soldaki resimde dört boşluk, sağdaki resimde ise bikaval pozisyonda ASD ve rimler görülmektedir. Bu hastanın transtorasik incelemesi deliğin transkateter yöntemle kapatılabileceği kanısını oluşturmaktadır.

 

Genel: Anesteziye bağlı sorunlar, kontrast maddelere allerjik reaksiyon, hava veya pıhtı embolisi, giriş yerindeki damar sorunları, kalpte delinme, kap zarında sıvı toplanması çok nadir olarak gelişir.

Cihaz embolizasyonu: Bu durum yüzde 0.55 oranında görülür. Embolize olan cihazı çıkartmak için gerekli donanımlar bulundurulmalıdır. İşlemi yapan merkezin bu konuda deneyimi ve gerekli donanımı olmalıdır. 

 

Ritim sorunları: Kateter travması veya cihazın basısına bağlı kalp iletiminde sorunlar olabilir. Cihaz basısına bağlı II. Derece tip II ve III.  Derece AV bloklarda blok kısa sürede düzelmiyorsa cihazın kılıf içine alınarak işleme son verilmesi veya daha küçük bir cihaz denenmesi gerekebilir

 

  • İşlemden sonra hasta EKG monitorizasyonu ile izlenmelidir. Giriş yerlerinin kanama yönünden kontrolü son derece önemlidir.
  •  Hasta ertesi gün EKG ve ekokardiyografik incelemeler yapıldıktan sonra  bir sorun yoksa taburcu edilebilir. Birkaç gün evde istirahat sonrasında günlük aktivitelerine dönebilirler.
  •  6 hafta süreyle darbe almanalarına neden olan durumlardan ve temas sporlarından (karate, boks, güreş, halter gibi) kaçınılmalıdır. 
  •  6 ay süreyle 3-5 mg/kg/gün aspirin kullanılması ve endokardit profilaksisi önerilir. 
  •  Kontroller işlemden 1, 3, 6 ve 12 aylarda yapılır. Bu kontroller sırasında fizik inceleme, EKG, telekardiyogram, ekokardiyografi ve 24 saatlik Holter monitorizasyonla izlenmelidir. Daha sonraki kontroller yıllık aralıklarla yapılmalıdır. İlk Holter monitorizasyonda ritm problemi saptanmadıysa sonraki kontrollerde tekrar edilmesine gerek yoktur.
  • Ekokardiyografik olarak cihazın bölmeyle olan ilişkisi ve çevre dokulara bası olup olmadığı değerlendirilmelidir. Ayrıca renkli Doppler ile geçiş varlığı kontrol edilmelidir.

 

  • Nitinol bazlı cihazlara bağlı trombüs (pıhtı) oluşumu son derece nadirdir.
  • Kulakçıktan kaynaklanan ritim bozuklukları oluşabilir. Karıncıklardan kaynaklanan erken atımlar, blok nadirdir.
  • İmplantasyonda sonra enfeksiyon çok nadirdir, ancak 6 ay süreyle endokardit profilaksisi gereklidir. 
  • Erozyon oluşmasının nedeni olarak büyük cihaz kullanılmasının neden olduğu ileri sürülmektedir. Erlken dönemde sıklıkla ekokardiyografi olarak belirtileri gözlenebilir.
  • Bazı hastalarda migren ataklarının ortaya çıktığı veya varsa arttığı görülebilir. Bu tür yakınmalar zaman geçtikçe azalma eğilimindedir.
  •  Nikel allerjisine bağlı döküntü ve benzeri allerjik reaksiyonlar nadir olarak izlenir.